Geçtiğimiz hafta, herkesin bir şeyler olacağını beklediği ama kimsenin, olayların bu ölçekte olacağını beklemediği bir haftaydı. Rusya, komşusu Ukrayna’ya onca askeri yığdıktan sonra Avrupa’nın bir süredir yabancı olduğu bir eyleme girişti: komşu ülkesine savaş açtı. İlk aşamada gardı açık yakalanan Batı, zamanla arayı kapattı.
Ukrayna’ya silah ihracatı yapmayı reddettikten kask göndermeye karar alıp “yastık gönderseydiniz” tepkisi alan Almanya, silah ihracatını onayladı. Sonra da Almanya halkı başta olmak üzere dünya, Scholz’un tarihi konuşmasını dinledi: Almanya, 100 milyarlık askeri yatırımla sahalara geri döndüğünü ilan ediyordu. Önce, “Ne yapsak 3. Dünya Savaşı başlar, elimiz kolumuz bağlı” diyen Biden, daha sonraları Rus ekonomisini dinamitlemeye yemin etti, Rus oligarkı avına başladı. Peki bu hengamede arada çokça lafı geçen SWIFT nedir? Dünya gerçekten de Rusya Federasyonu’nu tamamen otarşi noktasına(autarky) itebilir mi?
Aslında Batı’nın devletler bazında başlattığı “yaptırım geçidi”ne şirketler de katıldı. Rus takımlar önce futboldan sonra bütün sporlardan engellendi, Disney ve Netflix hizmetlerini kapattı, Apple Pay ve Google Pay servislerini durdurdu. Hızını alamayan Netflix, Anna Karenina dizisinin çekimlerini durdurmuş. Bu hamle Rus halkını hayli sinirlendirecektir.
SWIFT’ten atılmak ise Rusya’nın fişini çeken hamle olacak. Peki bu sistem dünya çapında finansın yapılabildiği tek yapılanma mı? Hayır, ancak en yaygını. Rusya’nın 2014’teki Kırım’ın İşgalinden sonra kurduğu kendi sistemini birkaç ülke kullanıyor, Çin ise yakın zamanda kendi sistemini kurdu. Ancak en başta bu ağır yaptırım konusunda bölünmüş olan Batı, orta yolu bulmuş gibi: Birkaç bankayı vurmak. Örneğin gaz ödemelerinin aracısı olan Gazprombank’ın yaptırımdan azat edileceği söyleniyor. Bu denli tehlike arz eden bir ülkenin enerjisine bağlı olmak da Avrupa’nın ayıbı.
Kripto paralar ise bu noktada ayrı bir parantezi hak ediyor. Merkezi borsalar, hâlâ Rus kullanıcılarını sistemden atmamak konusunda ısrarcı. Bu tür bir engellemenin kripto paraların doğasına aykırı olması gibi ilkesel bir duruş sebebiyle mi yaptıkları bilinmez ancak ABD’nin “ambargoyu delme” suçlamalarına şimdiden maruz kalıyorlar. Ruble geçen hafta tarihi diplerini görürken BTCRUB paritesi yılın hacim zirvelerine ulaştı. Döviz alımının iyice kontrole alındığı ülkede belki de Rus halkının, paralarının kâğıt parçası olmasının önüne geçmeleri için tek şansları bu.
Bu yaptırımlar, hedeflendiği gibi Rus halkının Putin’den yeterince nefret etmesine yol açacak mı, zaman gösterecek. Ancak bir şeyi biliyoruz, o da sarı öküzü verdiğimiz. Dünya güçlerinden olduğu kabul edilen bir ülkeyi bir haftada ismi anılmayacak bir raddeye getiren bir ekonomik hegemonya, gücünün sınırlarını nereye kadar test edecek, tahmin etmesi güç.
Berat Özmen