Pusulaların ve navigasyon cihazlarının icadından çok uzun zaman önce insanların gökyüzüne, yıldızlara bakarak yönlerini bulduklarını biliyoruz. Peki ya gündelik hayatımızda; azıcık yönlendirilmeye ihtiyacımız olduğunda yıldızlardan ve burçlardan medet ummak neden bize çok abes geliyor? Hava durumu bile o günkü modumuzu etkileyebiliyorsa, gezegenlerin doğduğumuz andaki konumunun kişiliğimiz üzerinde azıcık da olsa bir etkisi olabileceğini neden kabul etmek istemiyoruz? Neden astrolojiye inanıyoruz ya da inanmıyoruz?
Bence burçlara, fallara, yıldız ve doğum haritalarına inanmamızdaki en önemli sebep bilinmezlik ve bu bilinmezliğin yarattığı stres. Ben her ne kadar aksini düşünsem de çoğu insan için ne olacağını bilmemek kötü bir şey olacağını öğrenmekten çok daha stresli bir durum. Kafamız karışıkken ya da spesifik olarak merak ettiğimiz bir şey olduğunda astroloji ve fallara başvurmamız da bu yüzden. Gelecek hakkında iyi kötü bir şeyler duymak, doğru ya da yanlış fikir sahibi olmak istiyoruz.
Bazen beğenmediğimiz özelliklerimiz, bazen de kötü giden ilişkilerimiz için suçu burçlara atıyoruz. Başarı, sevindirici bir haber, belki de doğru insanı ne zaman bulacağımızla alakalı bir şeyler öğrenmek için haftalık burç yorumlarını okuyoruz. Bana göre; kendimiz, hayatımız ve sevdiklerimiz hakkında güzel şeyler duymak istediğimiz zamanlarda astrolojiye başvurmakta bir zarar yok. İnsan her zaman güzel şeyler duymaya meyillidir ve motive olması için duyduklarının doğru olmasına ihtiyacı yoktur. O yüzden fala inanmayın ama falsız da kalmayın!
Bahar Özus